Bu blogda geçmişin pusunda bir yerlerde 50lerimdeyken bir kafe ve sandviç dükkanında bir sabah siparişimi vermek üzere sırada beklerken  öyküsünü anlatmıştım.

Önümdeki müşteri kasiyere doğru ilerleyince  ve ben konuşmaya başlayınca tezgahtaki adam gözleriyle  beni atlayıp sağ arkamdaki hanıma ne istediğini sordu.

Hayatımda başka hiçbir zamana “Neyim ben, doğranmış ciğer mi?” deyimi  uygun olmadı ve bütün dükkanın da beni işittiğine emin olun (hatta bir gülme bile aldım.)

Geçenlerde blogumda insanın yaşlığı konusunda bir yorumda bunu okuyunca  bunu hatırladım. Elaine Kalilily yazıyor, bir kısmı:

“Kişisel olarak kendimizi “yaşlı” kabul eden bizler gerçeği  önemli hale getirmeli ve hayranlık ve saygı duyulacak ve onunla biraz eğlenilecek bir şey olarak kutlamalıyız .

“Komik gözlükler ve işitme cihazları takın, onları yaşlılığın kanıtları  diye saklamaya çalışacağınıza. (Ben gözlüğü öyle yapıyorum ama işitme cihazımı hala kulağımın arkasında saklıyorum ama yapacağım.) Bir bastona gereksiniminiz varsa renkli bir tane kullanın.

“Eğer öyleyse, onu alın, hava atın.  Belki “yaşlı” olmakla hava atarak eğlenseydik bu fikir kötü damgasını kaybederdi.

Elaine, söylediğine göre,  yaşlıların algılanmasını değiştirecek önemli bir şeyin peşinde. Yaşayan yaşlı bir insan yoktur ki ihmal edilmemiş olsun, etrafımızdaki insanlar için görünmez yapılmamış olsun, benim kafe/sandviç dükkanında olduğum gibi.  Acı verici.

Ancak Elaine’nin yeni yaklaşımıyla  görünürlüğümüz artacak – yaşlılığın kötü damgasını kaybetmesine doğru iyi bir ilk adım.

Yaklaşımına hayran olarak Elaine’in neyi savunduğunu algılamadan onun önerdiği şekilde genç insanlara yaşlıları ihmal etme izni veren daha belirgin damgaların ikisini azaltan birkaç hoş adım atmış olduğumun farkına varmaktan bir tür memnuniyet duydum: rahat ayakkabılar gereksinimi ve kellik.

Ağrılar beni sevgili (hala) yüksek topuklu ayakkabılarımı terk etmeye  zorladıktan uzun bir süre sonra sıkıcı düz ayakkabılara mahkum olduğum için sızlandım.  Yalnızca son iki yılda bunları giymenin bir eğlence olduğunu algıladım.

ayakkabı

Şimdi aptal ayakkabılar alıyorum.  Altınlı, gümüşlü ve kalay parıltılı ayakkabılar ve çok yakınlarda da bağ olarak kurdele kullanılan hoş küçük bir kundura aldım.

Yukarıdaki resimde altın parıltılı düz ayakkabılara bakın? Onları yakınlarda küçük bir ayak sorunu yüzünden gittiğim nöroloğa giydim. Bana söylediği ilk şey “Vav, ayakkabılarınızı sevdim.”

Diğer insanlar da bazen ayakkabılarıma dikkat ettiler  -bazıları kurdele bağı olan türleri nereden aldığımı sordu:

Şapka duvarım:

sap

Başımın tepesi  orada saçımdan kalan birkaç tel yüzünden parlıyor dolayısıyla şapka takmadan hiçbir zaman evden ayrılmam.  Tanıdığım ve tanımadığım insanlar genellikle “Şapkalarını seviyoruz,” der ve iki arkadaş da bana birer şapka verdi.

Dün, hoş bir bol pantolon, tunik boyunda hafif bir kaban, bir bere ve yukarıda görünen beyaz kurdele bağlı  gri ayakkabıları giydim.  İyi göründüğümü, iyi toparlanmış göründüğümü  her zaman böyle değilimdir- söylecek kadar çok utangaç değilim.

Bir hevesle bir sabah Köyler toplantısından sonra yerel bir ikinci el dükkanında durdum. Kapıdan içeri girerken satıcılardan biri kocaman gülümsedi ve “Tarzınızı beğendim,” dedi ve sonra  beni “tarzım” olduğunu düşündüğü giysilerin bulunduğu yere yönlendirdi.

İnsanlar dikkati çeken, yaşınızla ilişkili olmayan bir şeyden dolayı sizi kabul ettiğinde, yani onlara sizi hatırlatan bir şey.

Bugünlerde sayısız markette beni şapkalı hanım olarak bilen kasiyerler  var.

Nörolog, öte yandan, bedenimin diğer bitimiyle ilgili- ayağımla ve kim olduğumu aptal ayakkabılarım yüzünden hatırlıyor.

Dolayısıyla o nörolog, ikinci el dükkanındaki o satıcı kadın, normal dolaşımım içindeki  düzenli olarak ziyaret ettiğim yiyecek marketleri ve Japon restoranlarındaki sayısız insanlar dahil hiç kimse için görünmez değilim. Onlar için ben şapka hanımım.

Dolayısıyla Kailily’nin Elaine’ine teşekkür ediyorum ikimizin de yaşlanmayla bağlantılı görünmezliğimizi de kaldıran ve genç insanlara bizi daha insan gösteren yaşlılığımızın belirteçleriyle oyunda olduğumuzu fark etmeme yardım ettiğin için.

Elaine muhteşem postu yaslanmanın tuzaklarıyla eğlenmek istiyorumda bu konuda çok daha fazla şey söylüyor.

http://www.timegoesby.net/weblog/2014/03/how-to-thwart-age-invisibility.html

“Tırtıl tam da dünyasının bittiğini düşündüğünde kelebek olur.”
~ Anonim