takvim

Yaşlandıkça yaşam neden daha çabuk geçer

Hiç yaşlandıkça yaşamının neden daha hızlı geçtiğini merak ettiniz mi? (Hey, kıdemliler, kendimiz hakkında konuşuyorum!) Her yıl giderek daha hızlı, daha hızlı geçiyor gibi görünüyor zaman.  (“Vergileri daha birkaç ay önce ödememiş miydim?!?”). Çocukluk Christmas’larınızı canlı ayrıntılarıyla hatırlıyorsunuz ama şimdi pek öyle bir etki bırakmadan yıldan yıla aceleyle geçiyorlar. Ne oluyor?

Zaman algısı konusunda çok ilginç iki kitap bitirdim daha yeni. Birincisi “Neden Yaşam Hızlanır Siz Yaşlandıkça: Bellek Geçmişimizi Nasıl Şekillendirir” yazarı Douwe Draaisma. Diğeri Philip Zimbardo ve John Boyd’un “Zaman Paradoksu”. Birincisi bu yazının konusunu ele alıyor, ikincisi zamanı yararınıza kullanma yollarını tartışıyor  daha sonraki bir yazının konusu.

Ben bir bilişsel psikolog değilim (yani bilişsel blogcular konuya dahil olmakta özgürler) ancak bu fenomene en iyi yanıt yaşamın erken dönemindeki yılların ilk olaylarla dolu oluşudur –ilk buluşmanız, ilk çocuğunuzun doğumu, o ilk büyük tatil vb. Yıldan yıla o olayı tekrarladığımızda artık benzersiz ya da devam eden bir etki yapması olası değildir.

Bu yalnızca yaşam olaylarıyla ilgili olarak olmaz, aynı fenomeni daha kısa bir zamanda gözlemleyebiliriz. Örneğin, 2 haftalık tatilinizin ilk birkaç günü uzun ve sakin görünür ve zaman yavaş geçer. İki uzun haftanız olduğundan şükran duyarsınız. Ancak, bildiğiniz diğer bir şey de tatil neredeyse bitmiştir ve rotanız eve doğrudur!

O yeni aşk? O ilk telefon konuşmaları arasında sanki sonsuzluk varmış gibiydi, bugünü bilmiyorken, şimdi 20. dönüm yıl dönümünüz.

İlk akademik işimin uzun sürmüş gibi göründüğünü fark ediyorum. Her şey yeniydi, pek çok anım var ve o işten öğrendiğim pek çok dersi de sık sık hatırlarım. İlginç olan, o pozisyon yalnızca 9 ay sürmüştü! Sonraki işlerde de aynı şey geçerli: İlk yıllar yavaş geçer ve önemli başarılarla dolu görünür, sonraki yıllar bir fluluk içinde aceleyle geçer.

Dolayısıyla yaşamın hızını yavaşlatmak için işte size anahtar (en azından psikolojik olarak): Olabildiğince yeni ve benzersiz deneyimlerin avantajını kullanın. Aynı yerlere gider aynı şeyleri yaparsak seçkin anılar oluşturamayız ve zaman uçmuş gibi görünür. Zimbardo ve Boyd olumlu (olumsuzdan çok) geçmiş anılara odaklanmayı öneriyor, daha çok anda yaşamaya çalışarak ve olumlu bir gelecek algısını kafamızda tutarak geleceği umut ve iyimserlik dolu hayal ederek. Başka bir deyişle, zamanı akıllıca kullanın.

http://www.psychologytoday.com/blog/cutting-edge-leadership/201004/why-time-goes-faster-you-get-older

“Damarlar sertleşince kalpler yumuşar.”
~ H. L. Mencken