Murray Span, emekliler toplumundaki yazma sınıfında

Murray Span, emekliler toplumundaki yazma sınıfında

Ben geldiğimde babam odasında değildi, dolayısıyla getirdiğim yaban mersinlerini mini buzdolabına koydum (kahvaltısında onları mısır gevreği içinde sever) ve onu aramak için dışarı çıktım.

Babam, Murray Span, insanlarla olmayı seven biridir. Diğer insanlarla birlikte yaşama, konuşma, ekmek paylaşma fırsatı bir yaşlılar toplumuna taşınmayı çekici yapan şeylerin bir parçası. Evde bakımdan, her zaman korkmuştur, çok yalnızlaştırıcı olabileceğinden.

Dolayısıyla, gazete okumak, öğle uykusu uyumak ve alçak gönüllü yatırımlarını CNBC’de takip etmek dışında genellikle dışarı çıkacak durumda.

Babamı haftada iki gün yapılan qi gong sınıfında buldum, eğitmen ve yarım düzine huzurevi sakini hanımla baharın sağlık merkezlerini nasıl etkiliyor olduğu konusunu konuşurlarken. 89’unda yoga ve tai chi dahil çeşitli Doğu pratiklerine bir yakınlık keşfetti. Daha geleneksel egzersiz sınıfları dahil balon voleybolu (otururken yapılan) hemen hemen her gün bazı fiziksel etkinlik çeşitlerini yapıyor. Yeni evi konusunda sevdiği şeylerden biri bu.

Bu yıllık raporu dikkate alın. Bir yıl önce onu hiç görmediğim bir emekliler toplumuna götürürken hangimiz daha endişeliydik emin değilim. Annemin ölümünden sonra 13 yıl kendi başına başarılı bir şekilde yaşadı ancak küçük çaplı bir trafik kazası ona kendi isteğiyle araba kullanmayı bıraktırdıktan sonra bu gittikçe daha zorlaştı. (Evet, ne kadar şanslı olduğumu biliyorum. Ve o benden ve kardeşimden 125 mil uzakta.)

Babam, bay mantık, bir kriz ortaya çıkmadan kararlar almayı sever, dolayısıyla New Jersey kuzeyinde bize yakın bağımsız bir yaşam evine taşınmaya razı oldu. Ama sağduyulu, sağlıklı bir yaşlı insan bile yabancıların oluşturduğu bir topluma girerken rahatsızlık hisseder. “Uyum sağlamak zaman aldı,” diyor sık sık, belki de benden çok kendini inandırmak için.

Yani, nasıl uyum sağlıyor?

Beden ve beyin cephesinde bayağı iyi. Egzersizi var ve hemen bütün tartışma gruplarına giriyor. Cumartesi akşamları yirmi bir oynuyor. İnsanların kendi yaşamları hakkında yazı yazdıkları ve öykülerini sesli olarak okudukları bir sınıfı seviyor -bu onun için yeni bir şey.

Önerilerde bulunuyor ve etkinlik ekibindeki insanlar bunları ciddiye alıyor. Onun harekete geçirmesiyle bir kuşlara yem verici alıyorlar ve ona nereye koyacakları konusunda danışıyorlar. Aylık gazeteyi oluşturmak için haberleri harmanlayıp başlıcalarını kesip raptiyelemede yardımını istiyorlar. Sanırım bu ona kendini yararlı hissettiriyor.

Sağlı durumunun iyiliği devam ediyor. Dengesi kaya gibi, dolayısıyla fizik tedavi uzmanları onun için çok daha iyi bir yürüteç ısmarladı ve dikkatle nasıl kullanacağını gösterdi. Yeni geriatristi statini kestiğiden yalnızca bir tek reçeteli ilaç alıyor. Geriatristinden, ayak hastalıkları uzmanına ve dişçisine kadar herkes bulunduğu yere geliyor, dolayısıyla onu çok fazla sağlık randevusuna götürme durumunda değilim.

Sosyal olarak, yemeklerde daha canlı bir arkadaş grubu dileyebilirim ancak herkesin öğütlediği gibi burnumu sokmuyorum.

Babam oradaki akranı yaşayanlara ve çalışanlara karışmayı sever, ancak güney New Jersey’deki onlarca yıllık arkadaşlıktan sonra bunun aynısını yapmak zor. Onlara sık sık telefon ediyor. Öte yandan kız kardeşimi haftada bir görüyor, hoş bir değişiklik. Daha önce kardeşimin sakatlığı gidip babamı görmesine engeldi.

Bir beklenmedik dönüş: Babam ve ben kısa yürüyüşler ya da Cumartesi öğle yemekleri için çıkıyoruz ancak akrabaları ziyaret etmek ya da yerel kültürel etkinliklere katılmak için daha uzun yürüyüşlere meraklı görünmüyor. “Bütün bunları burada yapabilirim,” diyor. Buraya taşındığında bir imkanı ender kaçırır diye düşünmedim ancak bu konuda da geri çekildim.

Bir hafta önce en sevdiğimiz yerel bir kafede öğle yemeğinde ona sordum, bu yere taşınmadan dolayı pişman mı diye. Olmadığını söyledi ama o mantrası “şikayet edemem!” olan bir adam muhtemelen olsaydı da kızlarına söylemezdi.

“O halde mutlusun’” diye sordum biraz ileri giderek.”Buradaki yaşamından hoşlanıyorsun?”.

“Başka bir sözcük bulamaz mıyız?” dedi. Buradaki herkesin tamamen bağımsız bir yaşamı karışan bir sorunu var, diye vurguladı yaban mersini pankekini bitirirken. Herkes burayı makul bir çözüm olarak görüyor; o da öyle. Eğer hala güvenli olarak araba kullanabilseydi ve ev işlerini çok fazla çaba gerektirmeden görebilseydi, evde olmayı tercih ederdi. “Kimse böyle bir yere ‘keyif aldığı’ için gelmez,” dedi.

Benim ve diğerlerinin bu dönemin altın çağ ve hayatın en iyi zamanı oluşu konusundaki fantezilerine bakın.

“Ne daha iyi bir sözcük ne olurdu?” diye sordum.

Bir dakika düşündü. “Razı,” dedi.

Yani, bir yıl sonra:89,5, oldukça sağlıklı, razı, qi gong öğreniyor. Bir gün, gelecek hafta ya da birkaç yıl içinde yaşlı akrabaları olan herkesin bildiği Telefonu alacağım. Şimdilik kötü bir durum raporu yok. Buna kabul.

http://newoldage.blogs.nytimes.com/2012/04/06/dad-one-year-later/

“Uzun bir ömür için dua eden fakat yaşlılıktan korkan aptallarız.”
~ Çin Atasözü