time

2. Bölüm Burada

Beyindeki Soluk Alma Odası

Yaşlı insanlar için basit hayat durumları da zihni özgürleştirmeye yardım edebilir.  Genç erişkinlikte ve orta yaşta patlarcasına yaratıcı olmuş olsanız bile  o zamanda zamanınızı ve zihninizi işgalini gerektiren  pek çok şey olabilir, çocuk yetiştirme, ev borcu ödemeleri,  bir işi yürütme gibi. Bu tür etkinlikler öylesine gelmez,  bir noktada öteki türlü sizi yaratıcı yapmaya gidecek olan enerji  kaynaklarını çalar. Ancak Berkeley, California Universitesinden duygu ve yaşlanma konularında çalışan Robert Levenson “yaşlandıkça bu koşu bandından inersiniz, dolayısıyla bu beygir gücünün bir kısmını yaratıcılık servisinde kullanabilirsiniz,” diyor.

Bu kesinlikle Boston’da yaşayan 97 yaşındaki  ve 65 yaşındaki emekliliğine kadar hemşire olarak çalışan Iren Morey’in deneyimini tarif ediyor. Eşi profesyonel bir sanatçıydı ve kendisi hemşireliği bıraktığında üniversiteye kaydolup resim okumaya karar verdi. Mezuniyetinden sonra eşinin evinde kurduğu stüdyoya girdi ve eşinin ölümüne kadar günlerini orada geçirdiler. Şimdi yalnız yaşıyor -her ne kadar yakınında yaşayan kızı düzenli olarak onu ziyaret etse de- ve resim yapmaya devam ediyor.

“Hemşire olarak pek yaratıcı değildim,” diyor “ama beynim şimdi daha serbest. Sanat bölümüne gittiğimde bütün disiplinleri öğrendim ve o zaman bir profesör ‘şimdi eve git ve sana öğrettiğim her şeyi unut,’” dedi. Onun sözünü tuttu ve o zamandan bu yana hep bir ressam olarak devam ediyor. Yaşına verdiği tek gerçek ödün çalışmasını yalnızca sulu boyalara ve kara kaleme sınırlamış olması, yağlı boya onu rahatsız ettiği için. Ve sergilerdeki bitmiş parçalarını eskiden olduğu kadar göstermiyor.”Bütün onları buraya sürüklemek gittikçe zorlaşıyor,” diyor.

Mary ölümlülük konusunda çok düşünmüyor olabilir –gerçekten bunu yapıyor gibi görünmüyor-  ancak çoğu yaşlı insanı motive eden bir şey de karanlıktır  ama canlandıran anlamda çünkü yaratmak için hep olduğundan çok daha fazla zamanınız olsa da ölüm saati hızlı işliyor. Kuğu-şarkısı fenomeni (swan-song fenomeni) olarak adlanmaya başlanan ve sık gönderme yapılan bir çalışmada California, Davis Üniversitesinden psikolog Dean Keith Simonton 172 klasik kompozitörün yazdığı 1.919  eser örneği topladı ve müzikologlar tarafından eserlerin kompozitörlerin ölümlerine ne kadar yakın bestelendiğini  ve hangi puanla değerlendirildiğini karşılaştırdı. Genel olarak -Simonton’un  “ölüm kapıya vurmak için kolunu kaldırıyor” dediği gibi sanatçıların yaşamlarında geç bir dönemde  yaratıldığını bulduğu eserlerin daha öz, daha temiz, daha basit melodi notalarına eğilimi olduğunu  ve gene de uzmanlara göre estetik anlamda yüksek skorla değerlendirildiğini buldu.

“Geçmişteki düşünce kuğu şarkısının yalnızca terör yönetimi olduğuydu,”  diyor Levenson, “meşgul kalma ve ölümü inkar etmeye çalışma. Ancak aynı zamanda da bir miras bırakma, dünyadaki zamanınıza işaret koyacak bir şey oluşturma.”

Zaman Satın Alma

Yaşlanma ve yaratıcılığın birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu açıklamak bunların her birinin fazladan yıllara nasıl çevrildiğini açıklamaktan daha kolay. Beyin fonksiyonlarını çözümleyen yolla uzun ömrü çözüleyebilen fMFI yok. Yaşama isteği –ya da eksikliğinin yaşamı uzattığı ve kısalttığı hikayeleri her yerde: 50 yıllık eşini kaybettikten hemen sonra ölen sağlıklı yaşlı koca;  oğlunun evlilik törenine katılmak ya da torunun doğumunda bulunmak için yaşamını uzatan ve sonra huzurla ölen hasta bir insanın durumu.

Fiziksel ve zihinsel sağlık arasındaki ilişkiler açık. Morey sabah kendini yataktan kaldırdığında, şövalesini kurduğunda – ve kesinlikle de çalışmasını galeriye sürüklediğinde- hareket ediyor, akciğerlerini, kaslarını ve kardiyovasküler sistemini çalıştırarak. Egzersiz –çok ortalama egzersiz bile- bütün bir hastalık yelpazesi riskini azaltan kanıtlanmış bir yoldur. Dahası, işi onu mutlu ediyor. “Sadece seviniyorum,” diyor. “Sadece yapmak istediğimi yapmakta serbest hissediyorum.”

Onlarca yıldır yapılan çeşitli araştırmalar mutluluğun daha uzun bir yaşama katkıda bulunduğunu göstermiştir. Geçen yıl The British Medical Journal (İngiliz Tıp Dergisi) İngiltere’de 68.000 kişi katılımlı bir anketi rapor etti ve göreli hafif depresyonlu kişilerin bile kardiyovasküler hastalıktan ölme riskini %29, diğer kanser olmayan rahatsızlıklardan ölme riskini %29 oranında arttırdığını buldu.  Depresyondaki kişiler yüksek tansiyondan, diyabetten, obezlikten rahatsızlar,” diyor Bartzokis. Beyninizin ne kadar iyi çalıştığı bedeninizin ne kadar iyi çalıştığını etkiler.”

Hemen geçen ay BMC Public Health’de yayınlanan bir araştırma yazısı gönüllü iş yapmanın –yardım ettiğiniz insanlarla doğrudan bağlantıya izin veren hastane ya da aş evi gibi yerlerde- ölüm oranını  gönüllü iş yapmayanlarla karşılaştırıldığında %22 azalttığını buldu. Böyle sosyal bağlantılarda bulunmak, bu araştırmanın sonuçlarına göre, doyumu arttırır ve depresyonu ve yalnızlığı azaltır ve buna bağlı olarak yüksek tansiyon, inme, demans ve daha bir çok rahatsızlık riskini azaltır.

Bunların hepsi yalnızca resim yapmayı seven bir asırlığın, kendinde hala iyi bir kitap olduğunu hisseden yaşlı bir romancının, Beşinci Caddede bir sanat eserinin daha yükseldiğini görmek için etrafta olan doksanlık bir mimarın doyurucu çalışmasının yığılması için çok fazla varoluşsal ve bilimsel bagajlardır. Ve sevdiğiniz bir işten aldığınız basit zevk fikri,  işiniz bir okulda öğretmek ya da hukuk uygulayıcılığı ya da dükkanınızı işletmekse de aynıdır. Çalışma yıllarınızı mutlu ve iyi geçiriyorsanız ışıklar kapanmadan önce avuç dolusu fazladan yılın size geçmiş olabileceğini bilmek de  hoş. (Son)

Jefrey Kluger, 2013 : The Art of Living, Time, September, 23

“Yaşlılık sizi bulmaz, siz yaşlılığı bulursunuz.”
~ Barbara Castle