SAM_1994Yaz ayları yaklaştıkça, havaların ısınmasını kendi adıma yurtta ve yavru vatanda etkinliklerle kutlamaya hazırlanıyorum. Yılın çok büyük bölümünde üşüyen bir insan olarak, güneş ışınlarının şu zavallı kemiklerimi ısıtmaya başlaması bende sürekli bir gülümseme halini başlattı bile!

Hal böyle olunca yıl boyu kalın hırkalarla gezip, mümkünse çok az şekilde havayla temasta olmaya çalışan bendeniz, yaz gelince fena halde kışın acısını çıkartmaya başlıyorum. Bu sebeple de bu mevsimin bende her dakika dışarıda olma çabaları, daha çok yazlık giysi alma isteği, günebakan çiçekleri gibi güneşe yüzünü dönme gibi yan etkileri var!

Eeee,  haklı olarak tüm kış boyunca hatta sonbaharın ve ilkbaharın büyük bir döneminde güneşle ilişiğim minimum olduğundan ama buna karşılık yazın güneşle olan içli dışlı durumum, koruma ürünlerine yönelik ilgiyi de beraberinde getirdi. Tatillerde bir şekilde güneş koruyucu ürünleri edinmeye ve biraz da kullanmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki yeterli değil. Mümkünse tüm yaz boyunca cildimizi ama özellikle de yüzümüzü korumamız çok önemli.

Bu süreçlerde çok ciddi deneyim sahibi biri olup ve güneş koruyucu yüz kremi dendiğinde bir tür Güzin Abla’ya bağladığımdan, siz gönül dostlarıma bir değerlendirme yapmam şart oldu! Bendeniz, yazın çok fazla terlediğim ama aynı zamanda cildim çok hassas olduğu için koruma ürünlerini sürekli değiştirmek zorunda kalmıştım. Kimisi korurken yüzde kalıp gibi kalıyor, kimisi de yapış yapış hale getiriyor bilemedin yağlandırıyor. Birçok ürünün ne kadar koruduğunu anlamadım desem inanır mısınız? Çünkü ürünlerin yüzüme yapışmasından dolayı sürekli yüzümü sildiğimden ürünlerin etkileri hakkında hala bir fikrim bulunmuyor. Neyse ki en sonunda imdadıma Yves Rocher yetişti.

Normalde duş jellerini kullandığım ve kokularını sevdiğim bir marka olan Yves Rocher’ın güneş koruma ürünüyle ilk kez geçen sene tanıştım. Cildimin hassasiyetinden bahsettiğimde, mağaza yetkilisi 50 koruma faktörlü olan bu ürünü önerdi! Faktör sayısından ötürü “Yüzünüzün bodyguard”ı olma gibi bir yaklaşıma sahip, iyi ki de öyle en azından kafada soru işareti olmadan korumayı en yüksek versiyondan sağlayabiliyor insan! Ürün hakkında 30 ml içindeki mutluluk tüpü bile diyebiliriz, zira bu arkadaş güneşe bağlı oluşan cilt lekelerini engellerken, hafif dokusuyla da yapışmadan yüzü koruyor. Dolayısıyla ben de o kremden rahatsız olup yüzümü silmiyorum!

Ürünün tek kötülüğü sanırım 30m ml olması! Yetkililere sesleniyorum, daha fazlasına ihtiyacımız var, lütfen sesimizi duyun!

“Yaşlanma cahiller için kıştır, bilgeler için ise hasat.”
~ Zen Budizm