Gri (gümüş?) saçlarımın kendi renginde uzamasının zamanının geldiğine karar verdim geçen Kasım ayında. O zamandan beri kuaförüm “geçiş” için, kahverengi/sarı saçlarımın kaybolmasında, gri/gümüş saçlarımın ortaya çıkmasında, bana yardım ediyor. Son randevumda, hala boyalı olan saçlarımın çoğunu, beni, büyük ölçüde gri/gümüş saçlı, 65 yaşında bir hanım olarak bırakarak, kesti.

Yıllarca, boyamayı bırakırsam saçlarım ne renk olur, diye merak ettim. Pırıltılı gümüş? Tamamen gri? Tuz ve karabiber? Yaşlı görünüşlü?

Merakımı eşime söylediğimde saç köklerimi sanatçı gözleriyle inceledi ve “hoşlanacağını sanmıyorum –on yıl yaşlı görünürsün” dedi. “On yıl yaşlı” kısmına o aldırmıyordu, ama toplumun gözü önünde olan ve altmıştan sonra yaşam dolu bir cinselliği temsil eden benim, önemseyeceğimi düşünüyordu.

Eşim öldükten sonra daha önce önemli olan konular artık önemini yitirdi.  Yas tutarken kendimi,  kısa, uzun her neyse yazıların son teslim tarihlerine hayır deyip  dememekten, saçımı boyamaya devam edip etmemeye kadar, her kararı yeniden değerlendirirken buldum.

Sonuç: genç kalmak gibi bir seçeneğimiz yok. Ya yaşlanırız ya da erken ölürüz. Eşimin 71 yaşında ölmesi yerine yaşlanmasını tercih ederdim. Zihnim netleşti, yalnızca iki seçeneğimiz var, bu da olduğumdan daha genç görünmeyi bir çeşit aptallık haline getiriyor. Asıl mesele zinde, gururlu ve duyarlı bir şekilde yaşlanabileceğimizdir,  gençmişiz gibi davranmak durumunda değiliz.

Sahici olmaya her zaman değer vermişimdir. Saçlarım sarı ışıltılı kahverengi değildir. O…..dır, henüz bilmiyorum, bir tür kahverengi gri karışımı ya da belki tamamen gridir. Daima gerçeği söylemede israrlı olmuşumdur, o halde gerçeği de göstermeli değil miyim?  Altmışlarında, yetmişlerinde, seksenlerinde kar beyazı, ya da gümüşi gölgeli ya da doğal renklerin herhangi bir karışımı saçları olan  güzel ve ışık saçan kadınlar görüyorum.

Sahici olmanın saç rengine, artık sivri sütyen giyip giymeme, sarkıklıklarımızı gösterip göstermeme ya da eğer istiyorsak markete pijamayla mı yoksa üstümüzü değiştirme zahmetine katlanarak mı gitmeli konularından daha fazla bağlı olup olmadığını tartışabilirsiniz. İyi görünmeye çaba sarfediyoruz, çünkü bu kendimizi nasıl hissettiğimizi gösterdiği kadar toplumun da bizi nasıl görmesini istediğimizi ortaya koyuyor.

Ve eğer gerçeği söylemek gerekiyorsa, artık kendimi sarı ışıltılı kahverengi saçlı hissetmiyorum. Gümüş pırıltıyı iple çekiyorum.

Anne Kreamer’in ‘Going Gray’ adlı kitabından

“Ve bitirmek başlamaktır. Son, başlayacağımız yerdir.”
~ Eliot