Next Avenue 15 emekliye emeklilik planlarının gerçeğe uyup uymadığını sordu ve işte onların yanıtları

emek

Bu araştırmaya beni sokan arkadaşım Jane’di.

67 yaşında neredeyse 40 yıllık bir tıp editörü olarak emekli edildi. Ve emekliliğe yaklaşan pek çok kişinin tersine, bunu istiyordu.

Konuştuğumuz gibi Jane kendini emekli olarak “göremediğini” söyledi bu da beni düşünmeye sevk etti: Kim görebiliyor? Ve ne görüyorlar?

24/7 kendi hayallerinde yaşayan bir yazar olarak, diğerlerinin kendilerininkini nasıl yaşadıklarını bilmek istedim, özellikle emekliliği umduklarından dolayı. Özellikle de hayal ettikleri ile gerçek olan arasında bir paralellik var mı bilmek istedim.

 15 Emekliyle Anket

15 ten fazla erkek ve kadına -ikisi çok yeni emekli olmuş, biri 13 yıldır emekli, çoğu benim eyaletim Illionois’da, diğerleri Arizona, Teksas, Utah, Newyork ve Florida’da  yaşayan- kısa bir anket kağıdı göndererek  meslekdaşlardan, yazan müşterilerden yanıtlar aradım.

Çoğu erişkin çocukları olan, torunlu, evli insanlar; diğerleri hiç evlenmemiş, yeniden evlenmiş ya da dul.

İki kişi hariç hepsi eğitim, bankacılık, gazetecilik yapmış, kar gütmeyen yönetimlerde ve devlette çalışmış olarak uzun kariyerlerinden sonra  50lerinde ve 60larında emekli olmuş. Aslında, hepsi ekonomik olarak emekli olma pozisyonunda ya da buna yeterince yakın.

Yanısıra, beni ilgilendiren para kısmı değil.  Ben emekliliği bir keşif süreci olarak bilmek istedim: Yaşamımın bu aşamasında ben ne oluyorum?

İlk Sorum

Sorduğum ilk soru: Emekli olduğunuzda ne yapacağınızı düşündünüz? İşte bazılarının ne söylediği:

Patsy, dul, 13 yıldır emekli: Emekli olur , eşimle Utah’ta yaşarım diye düşündüm.  Ama eşim emekliliğimden 5 yıl sonra öldü, taşınmaya karar verdiğimizden kısa bir süre önce. Utah’a yalnız taşındım ve sekiz yıldır buradayım.

Judy, bekar, dokuz yıldır emekli: “Ne yapacağım konusunda özel planlarım yoktu. Çoğunlukla, kendi programımla ilgilenmeyi arzu ediyordum. Seyahat edeceğimi ve bazı gönüllü işler yapabileceğimi düşündüm. Bunlar gerçekleşti. Ailem ve arkadaşlarımla daha çok zaman geçireceğimi sandım. Bu da oldu.” (Aşağıda Judy’nin bana birkaç saat sonra ne mesajı yolladığına bakın.)

Ron, evli, çocuklu, hemen hemen iki yıldır emekli: “Zamanımı doldurma konusunda endişe etmiyordum, eşimle, çocuklarımla, arkadaşlarımla dolduracağımı bilerek. Ne de olsa işim hayatım değildi.”

İkinci Sorum

Beni gerçekten en çok ilgilendiren, iki parçalı ikinci sorumdu: Emeklilik için hayal ettiğiniz gerçekleşti mi? En büyük sürpriz neydi?

Mike, evli, çocuklu, altı yıldır emekli: “Karımla ve ailemle daha çok zaman geçirmeyi planlamıştım. Ancak emeklilik yaklaştıkça uzun zamandır istediğim bir rüyayı gerçekleştirmeye karar verdim: Chicago’dan San Fransisco’ya ve Los Angeles’e bisikletle gitmek, tek başıma. Emekli olduğumun ertesi günü iki aylık bu gezi için evden ayrıldım.”

Jack, evli, çocuklu, dokuz yıldır emekli: “A.B.D. haritasına bakıp karım ve ben Florida’yı işaret ettik, asla, hiç yaşamak istemediğimiz bir yer olarak. Ama yedi yıl sonra oraya taşındık, yılın bir kısmını hala orada yaşıyoruz.”

Ruth, evli, çocuksuz, dokuz yıldır emekli: “Benim her zamanki iş programımın yaşamımı yapılandırmış olmasını algılamam olumsuz bir sürprizdi. Öyle olmasaydı gün içinde çok daha az şey yapardım.”

Diana, evli, çocuksuz, 11 yıllık emekli: “En büyük olumsuz sürprizlerden biri sosyalleşmemin ve arkadaşlarımın çalıştığım yere ne çok bağlı olduğunu algılamamdı. Ve erken emekli olduğumdan (58 imde) diğer emeklilerden on yıl daha gençtim – eş zamanlama dışında olarak kendimi her iki enerji düzeyi tutumu içinde hissettim.”

Jerry, evli, çocuklu, bir yıllık emekli: “Eğer erkekseniz, emekli olduğunuzda, artık işe gitmek için evden çıkmadığınızda işleri eşinizin idare ettiği bir alana girdiğinizi anlayacaksınız. Karınızın size yaptırma hayalini kurduğu pek çok iş için koşturulacaksınız ve ve işte olmayacağınızdan hayır demek için iyi bir nedeniniz olmayacak.”

Helen, bekar, dokuz yıllık emekli: “Emekliliğimin yeni ilk  günü zaman açıldı, bir çiçek gibi, yeni taze ve açık bir uzay gibi. Odada aylak aylak dolaşıp ve ilerlemek için bir makale yerine bir magazini elime almaktan suçlu hissetmemeyi hiç beklemiyordum.”

Ve Judy’e dönünce: “Emeklilikten sonra iki yıl içinde, emekli olduğum yerde yarı zamanlı çalışmaya devam ettim. Bu fırsatlar tam bir sürpriz olarak geldi. Kesinlikle hiçbir şey ummuyordum. Başlangıç fırsatı danışmanlık hizmeti vermekti ve evden birkaç projede çalıştım. Bu bana büyük bir esneklik verdi ve aynı zamanda da tam zamanlı bir işten tam zamanlı bir emekliliğe geçişin kolaylaşmasına yardımcı oldu.

Emeklilerden Öğrendiğim 6 Şey

Şimdi, bu emeklilik öykülerinden kolektif bir bilgelik süzmek ve Jane’e onların bir yerinde kendisini bulması için yardımcı olmak amacıyla aşağıdakileri çıkardım:

1. Yaşamın çoğunda, sürprizler bekleyebilirsiniz, bazısı iyi “ben zamanı sonuna kadar uzun erimli bir rüya olarak yaşamayı keşfettim” –ve bazı çok iyi olmayanlar- “Emekliliğimi geçireceğimi umduğum insanı kaybettim.”

2. Şanslı olabilirsiniz. Bazen emekliliğin ne olacağı konusunda umduğunuz, gerçekleşir.

3. Aile ilişkileri belki yeniden görüşülmeli –özellikle eşlerle, genellikle çocuklar ve torunlarla.

4. Doldurulacak çok zamanınız olacak ve tam olarak nasıl yapacağınızı bilemeyebileceksiniz. Ama bu iyi.

5. Besbelli olan –yeni arkadaşlıklar kurun, yeni şeyler öğrenin, gönüllü işler yapın ve fiziksel olarak fit kalın.

6. Ve belki de en önemlisi: İnsan olarak büyümeyi sonlandırmadınız. Kendiniz konusunda keşfedeceğiniz daha çok şey var.

Ve Mimi’yle kapatıyorum, bir yıldan kısa bir süre önce emekli olmuş: “Emeklilik konusunda kafa yoranları; hem uyarırım, hem de cesaretlendiririm. Yaşamımızın her gelişimsel aşamasında olduğu gibi emeklilikte çalışmayı, endişeyi, acıyı, bilmeceyi, korkuyu ve riski kapsar. Aynı zamanda iç görü, büyüme, eğlence, macera, keşif, neşe ve sevgi getirir. Eğer bu ikisini birden beklemezseniz bir yönden körleşirsiniz. Neyse ki yardımcı olmak için çoğumuz etraftayız.

http://www.grandparents.com/money-and-work/retirement/what-retirement-really-looks-like

 

“Diğer seçeneği düşünürseniz yaşlanmak çok da kötü değil.”
~ Maurice Chevalier