unutmaGeçenlerde Boston’da Alzheimer Topluluğunun büyük bir konferansı vardı ve sizin  ve benim artık kendi demansımızın tanısından kendimizin sorumlu olduğumuz haberini verdiler. The New York Times’dan:

“… konferansta  Alzheimer araştırmacılarının ‘göreli bilişsel çöküş’ denen yeni bir kategoriyi belirlemesine yol açan önemli bir değişim vurgulanmış; bu insanların başkaları bile fark etmeden önce bellek ve düşünme becerilerinin kaydığına ilişkin kendi duyuları.

“Bütün alan şimdi bu bölgeye kayıyor ve ‘Hey, belki bunda bir şey var, belki dikkatimizi bu insanlara vermeliyiz’ diyor Dr. Ronald C. Petersen, Federal hükümetin yeni Ulusal Alzheimer Projesinin danışma panelinin başkanı, Mayo Kliniğin Alzheimer Merkezinin direktörü…

“’Ne çıksa beğenirsiz, kendi bellekleri konusunda endişesi olanların aslında ilerde hafif bilişsel bozukluk -demansın erken fazı- geçirme olasılıkları daha fazla’, diyor.

Bellek endişesi olan araştırma katılımcılarının böyle bir bozukluk tanısı alma şansları yüzde 56 oranınında  daha fazla., sonuçlar eğitim, genetik risk ve endişe ve depresyon gibi  psikiyatrik konular gibi faktörler için adapte edildiğinde bile.”

The Times’da alıntılanan Dr. Rebecca Amariglio -Brigham ve Boston’daki Kadınlar Hastanesinde neuropsikiyatrist – diyor ki;

“’(Bir hasta) bir şeylerin değiştiği konusunda israr etti ama bütün testlerimizde başarılı oldu.” Ancak yaklaşık yedi yıl sonra demans belirtileri göstermeye başladı. Dr. Amarglio şimdi onun o zaman çok belirsiz bilişsel değişimi fark etmiş olduğuna inanıyor, ‘bunu belirleyecek tek kişi oydu.’”

Oldukça eminim ki bu blogda aramızda bir tek kişi yoktur ki odaya neden girdiğini unuttuğunda ya da listesindeki en önemli şeyi almadan marketten eve döndüğünde başlangıç demansı konusunda bir ürperti geçirmesin.

Yıllardır, uzmanlar bizlere unutkanlık anlarının yaşlanmanın normal bir parçası olduğunu söylemiştir. Şimdi şunu söylüyorlar, olduğunuz yerde kalın, o kadar hızlı değil: o rahatsız edici yanılmalar belki “öncüye potensiyel bir öncü” olabilir.  Boston konferansı konusunda rapor veren The Los Angeles Times’ a göre:

“Bu bağlantılar konusunda hala bazı ciddi engeller var, aralarında  ölçülebilir bilişsel çöküşü olan bazılarının Alzheimer geliştirmediği ve bazen iyileştiği görülüyor.

“Unutma anları stres, depresyon ve kardiyovasküler hastalıklarla da ilişkili olabiliyor. Bir araştırmacılar konsorsiyumu bu güçlükleri tartışmak ve çalışılabilir veri çerçevelerini  öne sürebilmek için çalışıyor.

Diğer bir deyişle, hala unutma anlarının ciddi bir anlama gelip gelmediğini bilmiyorlar.

Gene de araştırmanın aldığı yön –ilk başlangıç noktasında bile olsa- bana iç sıkıntısı verdi çünkü düşünme yeteneklerimde düzenli olarak küçük çapta değişiklikler görüyorum.

Geçmişte olduğundan daha uzun zaman alan odaklanmalar, ihtiyacım olan sözcüğü bulma ya da gün için yapılacak işleri organize etmede hafif bir sorun ya da konuşmamın ortasında ipin ucunu kaçırmak gibi şeyler:

Büyük bir şey yok (henüz).  Onlara diğer insanlar fark etmese bile benim fark ettiğim zihinsel hıçkırıklar – gözenekler ya da düşüncemin devamlılığında küçük gecikmeler diyelim.

Dr. Amariglio The New York Times’a normal yaşlanma nedir, normal olmayan yaşlanma nedir konusunda başka yerlerde de okuduklarıma oldukça benzer bir liste verdi.

Normal Yaşlanma

Odaya girip sonra da neden girdiğinizi unutma

Tanımadığınız kişilerin adlarını çıkarmada güçlük

Genç erişkinlikle kıyaslandığında bellekte bir değişim

Aynı yaştaki diğerlerininkine benzer bellek değişimleri

Anormal Yaşlanma

Tanıdık çevrede kaybolma

Son olaylardaki önemli ayrıntıları unutma

Bir TV programını ya da kitabı takip etmede güçlük

Aynı yaştakilerinkinden daha kötü bellek sorunları

Ancak araştırmacılar hastaların unutma anları şikayetlerini ciddiye almadıklarını daha yeni itiraf etmişlerken bu listeye nasıl güveneceğiz. Oyyy. Kendi başımızayız, arkadaşlarım.

http://www.timegoesby.net/weblog/2013/07/senior-moments-and-dementia.html

“Diğer seçeneği düşünürseniz yaşlanmak çok da kötü değil.”
~ Maurice Chevalier