Her gün kafeinin, balık yağının ya da dostluğun Alzheimer hastalığı riskini azalttığına ilişkin yeni çalışmalar yayınlanır.

Bu etkenlerin hastalıkla ilişkileri tartışılabilir ancak Alzheimer kurbanlarının beyinlerindeki  baskıyı arttıran karmaşıklık hakkında bilinmeyen şey çok fazla.

Bunun yanında, bilim insanlarının on yıl önce bilmeyip, bugün bildiği birşey, yaşam süresince yeni beyin hücrelerinin ve bu hücreler arasında bağlantıların geliştiğidir. Uzmanlar, insanların zihinsel rezerv oluşturabildikleri oranda, yaşlılığa bağlı zihinsel gerilemeden uzaklaşabilecekleri inancındadırlar.

Duke Üniversitesi Tıp Merkezi, biyolojik psikiyatri şefi ve normal beyinleri de dinç tutmanın yollarını anlatan “Alzheimer’ın Hareket  Planı” adlı yeni kitabın yazarlarından biri olan P. Murali Doraiswamy, “Bu, beyninizde üzerinden mesaj gönderebileceğiniz daha çok hücre kulelerine sahip olmak gibi bir şeydir. Kule sayısı ne kadar fazlaysa, kaçırılmış çağrılar o kadar azdır” demektedir.

Zihinsel benzetim (simulation)  bu amaçla kullanılabilecek anahtarlardan biridir. Beyninizi ne kadar zorlarsanız sinirler arasında o kadar yeni yollar oluşturursunuz. Küçük çaplı zeka gerektiren bulmaca çözmeler ve bilgisayar oyunları endüstrisi bu amaçla gelişmiş olsa da aslında günlük yaşamınızdaki bazı ufak değişikliklerle beyninize iyi bir çalışma yaptırabilirsiniz.

Bunlara en hoş örnek “nörobikler”dir- nörobiyolog Lawrence Katz tarafından alışılmış işleri yapmada beynin farklı kısımlarının kullanılması için yaratılmış bir terimdir. Dişlerinizi fırçalamayı ya da telefonunuzu çevirmeyi diğer elinizle yapmayı deneyin. Kuramsal olarak, beyninizin ters yönündeki rotayı güçlendireceksiniz.

Beyinin büyük bir kısmı, duyusal verileri işlemeye ayrılmış olduğundan, Dr. Katz, günlük yaşantı etkinliklerine de -gözü kapalı duş almak ya da yemek yemek gibi- duyularınızın daha fazlasının katılmasını önerir. “Beyin yenilikleri sever” diyor, Doraiswamy.“Karmaşık olmaları gerekmez.”

Yeni bir enstrüman çalmak, ya da yeni bir dil öğrenmek gibi, beyninizi çeşitli düzeylerde zorlayacak etkinlikler önemli uyarıcılar sağlar. Satranç, briç ve benzeri oyunlar da sosyal açıdan etkileşim sağlamalarının yanı sıra strateji kurmanızı gerektirir.

‘Neurobik’ Egzersizler

Alışkanlıklarınızı bozan ve  duyularınızı alışılmadık şekilde kullanan  etkinlikler beyninizi çevikleştirmeye  ve esnetmeye yardım edebilir.Bunlardan birkaçı:

         Sabah Ruleti: Diş fırçalama, traş olma ya da saç tarama gibi herhangi günlük aktiviteyi diğer elinizle yapın.

          Devam Eden Satranç Maçı: Büronuzda, satranç tahtasını, her hangi birinin gelip duruma dahil olacağı ve kafasına göre bir anonim hamle yapabileceği durumda bırakın.

          Pazara Gidin :Farklı şekil, renk, koku ve tatları hissedin, alın.

          Gözlerinizi Kapayın ve Ardına kadar Açın: Tabağınızdaki yemeği yalnızca koku, tat ve dokunma ile anlayın.

          Yeniliklere Açılın: İşinize farklı yollardan gidin, köpeğinizi gezdirirken farklı bir kahvaltı deneyin. Sofranızdaki tabak düzenini değiştirin.

Stresin tersine bir etkisi vardır. Stres hormonu ‘kortisol’, sinir hücrelerinin ve aralarındaki bağlantıların gelişimini azaltır. Yoga, meditasyon, egzersiz ve sosyal etkileşimin hepsi ise stres geriletici özelliktedir.

Yeterli uyku almak da son derece önemlidir.Columbia Üniversitesi klinik tedavi profesörü ve “Neden Erkekler Asla Hatırlamaz ve Kadınlar Asla Unutmaz”ın yazarı Marianne J. Legato, “REM uykusu, hafızayı pekiştirip beyne yerleştirmedir” der.  Tedavi edilmeyen ‘uyku apnesi’ hafıza için çok zararlıdır. Testesteron ve östrojende yaşla ilişkili azalma uykuyu etkiler.

Kalbiniz için iyi olanın başınız için de iyi olduğu ve bunun tersinin de doğru olduğu temel bir gerçektir. Kalp hastalığı, tansiyon yüksekliği, şeker, obezlik gibi hastalıkların hepsi yaşla ilişkili bilişsel düşüş riskini, sigara ve çok içkinin de yaptığı gibi, arttırır. Bol sebzeli, meyvalı, balıklı, tam tahıllı, zeytin yağlı ve minimum doymuş yağlı kalbe iyi diyet, beyine de iyidir.

Egzersizin beyin sağlığını geliştiren değerli bir yol olduğu artık iyice ortaya çıkmaktadır. Araştırmalar, günlük 30 dakikalık sıkı bir yürüyüşün beyne kan akışını geliştirerek neural büyüme faktörlerini ve beyin bilgi alışveriş yeteneğini, belki de çeşitli zihin sporlarının yaptığı kadar, arttırdığını gösteriyor.

Yaygın olarak kullanılan bazı ilaçların, bellek devreleri için can alıcı önemdeki bir beyin kimyasalı olan acetylcholin’in etkisini durdurduğunu akılda tutmak gerekir. Bu “anticholinerjik” ilaçlar Elavil gibi bazı eski antidepresanları, bazı antihistaminleri, ağrı kesicileri, kas gevşeticileri, antispasmotikleri, ve  inkontinanslarıkapsar. “Bu süregelen bir kavgadır –- ürolog ilaç başlatır, hafıza doktoru keser” diyor, Dr. Doraiswamy. “Doktorunuz belki, bellek etkilerine daha az zararlı eşdeğer bir ilaç yazabilir.”

Acı gerçek şudur ki, her şeyi doğru yaptığınız halde gene de Alzheimerdan kurtulamayabilirsiniz. Diğer birçok hastalık gibi beyin yaşlanması da genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir bileşimi olarak ortaya çıkmaktadır. “Yaşam tarzı değişiklikleri hangi genlerin ifade bulduğu ya da bulmadığını belirleme yeteneği olabilir” diyor, Dr. Doraiswamy. “Fakat sihirli bir ilaç yok, ve henüz bütün yanıtları bilmiyoruz.”

Bu arada, yukarıda vurgulanan stratejiler genel sağlığınız için iyidir, ve her türden bilişsel düşüşe karşı savunmanızı destekleyebilir.

Hafızaya Zarar Verebilecek İlaçlar

Bütün ilaçların yan etkileri vardır, fakat aşağıdaki, yaygın olarak kullanılan ilaçlar acetycholin denen kritik beyin kimyasalının faaliyetini durdurur; çok az alınmaları bile özellikle yaşlılarda zihinsel fonksiyonu bozabilir. Doktorunuz belki “anticholinergic” olmayan eşdeğer ilaçlar yazabilir.

Tricyclic Antidepresanlar:

–          Amitriptyline (Elavil)

–          Doxepin (Sinequan)

Antihistaminler:

–          Hydroxyzine (Atarax, Vistaril)

–          Diphenhydramine (Benadryl, Tylenol, PM vb)

–          Cyproheptadine (Periactin)

–          Promethazine (Phenergan)

Adale Gevşeticiler:

–          Cyclobenzaprine (Flexeril)

–          Methocarbamol (Robaxin)

–          Carisoprodol (Soma)

–          Metaxalone (Skelaxin)

Antispasmodikler:

–          Dicyclomine (Bentyl)

Antidiyare ilaçları:

–          Atopine-Diphenoxylate (Lomotil, Lonox)

–          Genitouriner haplar

–          Oxybutinin (Ditropan)

–          Antipyschotics

–          Perphenazine

———————————————-         

Melinda Beck, Health Journal, 3 Haziran, 2008

Çeviren: Mehmet Fakıoğlu

Kaynak: Beyninizi Diri Tutun, Lawrence C. Katz ve Manning Rubin,

 

 

“Çünkü bazı şiirler bekler bazı yaşları.”
~ Behçet Necatigil