Yıllar önce, 1960’ların başında, Chicago Üniversitesinden bir grup ünlü psikolog ve sosyolog yaşlanmanın getirdiği zorluklara uyum sağlamada insanların izlediği yolları ana çizgileriyle çıkarmak için çalışmaya karar verdi.  O zamanlarda, bu yaşlanma uzmanlarının, Bernice Neugarten, Robert Havighurst ve  Sheldon Tobin (saygı duyulan öncüler), çok az bilgileri vardı dolayısıyla başarılı yaşlanmanın sırrının ne olduğunu bulma umuduyla büyük bir araç gereç takımıyla yola çıktılar.

Misyonlarının biri başarılı yaşlanmaya yeni önerilmiş ve hayli gözden düşmüş “geri çekilme teorisi” olarak bilinen bakışı gözden düşürmekti.  1961’de önerilen bu teori tamamen beklenmedikti ve sonunda gerontolojinin çok temel varsayımlarını dikişlerinden ayıracaktı. O zamanlarda dikkate alınan yaklaşım başarılı yaşlanmanın çeşitli sosyal rollere aktif katılımını kapsıyordu. Emekli olmayın ve sallanan iskemlenize oturmayın. Hayır! Eğer emekli olmak zorundaysanız ki, birçok insan zaman zaman buna zorlanıyor, aktif kalın! Yeni insanlarla tanışın, ailenizle bağlantılı kalın, sosyal yönü olan hobilere katılın. Geri çekilme teorisi yaşlanma sürecinin bireyin toplumdan çekildiğini (karşılıklı) kapsayan şok önermeyi yaptı. Profesyonel toplantılarında geri çekilme teorisinin savunucuları karşıt görüşün, “aktivite teorisi” taraftarlarıyla savaştı, geri çekilme teorisinin son rüzgarı da bitene kadar. İzleyen bir araştırma sosyal bakımdan izole olmuş olanların sonunda depresif olduğunu ve gerçekten yaşama sevinçlerini kaybettiklerini gösterdi.

Bernice Neugarten’in yürüttüğü Chicago araştırmasında, toplumdan geri çekilmişlerin var olduğu bulundu ancak, katılımcıların çok küçük bir parçasıydı. Onların vardığı genel sonuç, yaşlanma şekilleri (orta yaşta yerleşen)bireyin kişiliğini yansıtır, şeklinde. Eğer siz orta yaşlı bir erişkin olarak topluma aktif katılımdan hoşlanan girişken biriyseniz, olasılıkla emeklilik yıllarınızda da(aslında eğer emekliliği seçerseniz) aynı heyecanı göstereceksiniz. 

Bu sonuç, ya geri çekilme teorisi ya da ona karşı aktivite teorisi tartışması üzerine olanlardan sonra büyük bir ilerlemeydi …. Sonraki on yıllarda yaşlanmayı araştıran bilim adamları kişiliğin gerçekten nasıl ölçüleceğine ulaşmak için düzenlenmiş bir yığın kişinin kendi beyanına dayalı rapor ölçülerini keşfetti…

Orta yaşlı baby boomerlar üzerine olan araştırmalarımı bir araya koyduğumda geriye dönüp konunun kurucularının başarılı yaşlanmaya gidiş yolları konusunda ne yazdıklarını incelemenin yararlı olduğunu çıkardım. Peter Allen’in söylediği şarkıdaki gibi “Eski Olan Her Şey Yeni Şimdi” doğruysa tekerleği yeniden keşfetmekten kaçınmak önemli. İleriye gitmek için gene de yeninin gerçekten “yeni” olduğundan emin olmalıyız. Araştırmamın yeni olan kısmı, yaşlılığa gidiş yollarının ne olduğunu geliştirmek için büyük bir grup kadın ve erkeği kolej yıllarından başlayarak 50’lerinin sonlarına kadar izlemek suretiyle pek çok yıllık veri elde etmiş olmam. Ayrıca insanların kişiliklerinden dolayı önceden belirlenmiş olan yollara sıkışıp kalmadıkları ve gerçek kendilerini açıklamaya izin verecek daha doyurucu yollara inançla sıçrayarak devam etmiş olmalarıdır.  Ve belki de başarılı yaşlanmanın anahtarı şudur:  nereye doğru gittiğini gözden geçirme zamanını bilmek ve değişmek için risk alacak isteğe sahip olmak.

İşte benim belirlediğim yollar:

Dolambaçlı Yol: net bir amaçlar seti ve o amaçlara ulaşma yolu ortaya çıkaramıyorsunuz.

Düz ve Dar Rota: yaşamınız tahminlerle belirleniyor; riskten çekiniyorsunuz ve rutininizi değiştirmekten hoşlanmıyorsunuz.

Yamaç Aşağı: gençken her şey, avantajlar, fırsatlar sizin tarafınızdaydı, ancak işler yanlış gitmeye başladı ve şimdi seçimlerinizden pişmanlık duyuyorsunuz.

Muzafferin İzi: iç direnciniz sizi ümitsizliğe sürükleyebilecek önemli zorlukları aşmanıza izin veriyor.

Otantik Yol: yaşamınızın gittiği yönü sürekli inceliyorsunuz ve o yolun gerçekten doyurucu olup olmadığına dürüst bir bakış atmak konusunda kendinizi zorluyorsunuz.

Açıkçası, Otantik Yol ve Muzafferin İzi başarılı yaşlanmaya gidiş yollarıdır. Esneklik, Otantik Yoldakilerin yaptığı gibi yaşamınıza eleştirel gözlerle bakmanızı, yürümeyeni bırakmanızı ve yürüyecek olanı koymanıza izin verir. Dirençli olmak, Muzafferin İzindekiler için geçerli olan, yaşlanırken karşılaşacağınız değişiklikleri savuşturmanıza izin verir.

Yaşlanma ilk üç yolda olanlar için çok daha büyük bir mücadeledir.  Eğer dolambaçlı yoldaysanız, yaşlanma sizin için daha zor olabilir, çünkü değerli hiçbir şey yapmamış ve yaşamınız bir maceradan bir maceraya sürüklenmiş gibi hissedebilirsiniz. Yamaç aşağı yolda, başarmak için yeteneğinizi sınırlamış olan kötü seçimler yapmış olabilirsiniz ve şimdi zamanınızın kalmadığını düşünebilirsiniz. Düz ve dar rota sorunlu görünmeyebilir. Sonuç olarak, yaşamda biraz kararlılık ve ön görülebilirlik  bazen iyi bir şeydir. Ama yaşlanma söz konusu olduğunda darbelerle haşır neşir olmaya ve sizi bekleyen değişiklikleri barındırmak için hem kendinize hem de yaşam tarzı şekillerinize bakış açınızı ayarlamaya istekli olmaya gereksiniminiz olacak.

Her ne kadar bu yolları kendi örneklemimden ve araştırma yöntemlerimden kendim çıkardımsa da şimdi geriye, benimki gibi araştırmaların ilk tuğlalarını koymuş olan Chicago araştırmacılarının ve diğerlerinin araştırmalarına baktığımda, benimkiyle çarpıcı benzerlikler buluyorum. Bu ilk araştırmacılar başarısız yaşlananlardan bir grubu “Zırhlı-savunucu” olarak nitelediler, Düzgün ve Dar Rotaya çok benzeyen şekilde. Diğer grup “düzensiz” benim çalışmamdaki Dolambaçlı Yola çok benziyor.

Yamaç Aşağı bu çalışmada yok ama benzer bir yolu emekliliği araştıran daha eski bir araştırmada buldum. Reichard ve diğerleri “Kendinden Nefret Edenler” olarak bir grup oluşturmuş. Tersine çevirmedikleri sürece onları kederli ve mutsuz bir yaşlılığa götürecek trajik niteliklere sahipmiş gibi görünüyorlar.

Son yol, gerçek başarılı yaşlananlar, “bütünleşmiş” olanlardır, yaşlanmanın zorluklarıyla karşılaşmada önceliklerini ve rol ilişkilerini tekrar organize edenlerdir. Bunlar gerçekten başarılı yaşlananlardır, Otantik Yol ve Muzafferin İzindekiler gibi, bütünleşmiş olanlar en iyi uyum sağlayanlardır.

Kendi yolunuzu başarılı olana nasıl çevirirsiniz? İşte size beş yol:

  1. Yaşamınızın dürüstçe bir değerlendirmesini yapın. Olmak istediğiniz yöne yöneldiniz mi? Gerekirse değişiklikler yapmaya açık mısınız?
  2. Rotanızı değerlendirmek için size yakın olan birinin yardımını isteyin. Şu anda yürüttüğüm bir araştırmada öğrencilere ebeveylerinin rotalarını değerlendiren bir soru kitapçığını doldurmalarını istedim. Bu şekilde öğrencilerle ebeveynlerin ne kadar aynı fikirde olduklarını değerlendirebilirim. Her ne kadar çocuklar ebeveynlerini değerlendirmede her zaman objektif değillerse de ve en iyi yargıçlar olamazlarsa da, bazen bize karşı tanıdığımız herkesten daha dürüst olmaya istekli olabilirler. Eğer kendi çocuklarınız yoksa, sizi çeşitli bağlamlarda, özellikle savunmanız düşük olduğu zamanlarda gören birini bulun ve geri bildirim isteyin.
  3. Eğer büyük bir değişiklik çok korkutucu geliyorsa, bebek adımlarıyla başlayın. Küçük bir değişiklik, özellikle de başarıyla karşılaşırsa çabucak büyük bir değişiklik haline gelebilir. Sonunda daha daha büyük adımlar atmak için güven kazanırsınız.
  4. Yalnızca değişmek için değişmek zorunda hissetmeyin. Hayatınızın doyum getiren bir kısmını sırf sıkıcı ve ön görülebilir olma korkusu yüzünden atmanız büyük bir talihsizlik olur. Yalnızca daha genç ve cool görünmek için de değişiklik peşinde olmanıza gerek yok. Belki “cool olmayan” kısımlarınızdan bazıları sizi benzersizce tanımlayan şeyler ve onlardan kurtulursanız bireyselliğinizin bir kısmını kaybedebilirsiniz.
  5. Kendi başınıza yapamıyorsanız yardım alın. Kendi başınıza yapmak istediğiniz ya da başlatamadığınız değişiklikleri yapmada danışmanlık, terapi, kendine yardım gruplarına katılma bu değişiklikleri yapmak için size hem perspektif hem de pratik araçlar verebilir. Fiziksel olarak daha fazla aktif olmak size zihinsel görünümünüzü de değiştirecek enerjiyi verebilir.

Hangi yolda olduğunuzu bilmek sizi başarılı yaşlanmaya götürecek değişiklikleri yapmak için ilk adımdır. Aktör John Barrymoore’un bilgece gözlemlediği gibi: “Bir adam* hayallerin yerini pişmanlıklar alana kadar yaşlı değildir.”

*Bir kadın da kuşkusuz.

Yazar hakkında: Susan Krauss Whitbourne, Massachusetts Üniversitesinde psikoloji profesörü, 15 kitabın yazarı

“İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar. Halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.”
~ İskoçya Atasözü