Biraz önce büyük bir kavga ettiniz ve ikiniz de bu konuda konuşmak istemiyorsunuz. Şimdi ne olacak?

Siz kanepedesiniz, o da yatakta ama ikiniz de uyumuyorsunuz.  Yaz tatiline gideceğiniz yer konusunda sert bir tartışmadan sonra o kızarak paldır küldür yukarı çıktı ve siz hıçkırarak kanepede oturuyorsunuz. O bir çadır kampına gitmek istiyor siz de okyanus kıyısında bir tatil köyünde kalmak istiyorsunuz.

Tartışmalar her ilişkinin parçasıdır, ancak onlara nasıl tepki verdiğimiz çok önemli. Bir anlaşmazlığa ya da herhangi bir stresli duruma verdiğimiz tepki yaşam deneyimimize ya da genetiğimize dayalıdır. Hepimizin hiçbir şeyin etkilemediği sakin arkadaşlarımız olduğu gibi ve en basit durumlardan bile yıpranan arkadaşlarımız da  vardır. Ancak, uyuşmazlığı başarıyla yönetmek için öncelikle stresimizi yönetmemiz gerekir. Eğer hızlı bir şekilde kendinizi sakinleştiremezseniz partnerinizin gerçekte ne söylediğini duyamazsınız, dolayısıyla anlaşmazlığı çözümlemede güçlükle karşılaşırsınız.

Partneriniz bir duyguyu tetikleyecek bir şey söylediği ya da yaptığı zaman nasıl sakinleşeceksiniz? Her işin başı, geri durmak ve her ikinize de yatışmak ve düşünmek için zaman tanımak. Çünkü çoğumuz stresli durumlara aynı şekilde tepki vermediğimizden, kendi stres tarzınızı, kızdıran ya da üzen durumlarla karşılaştığınızda verdiğiniz benzersiz tepkiyi bilmeniz önemlidir. Biliminsanı  Hans Selye “savaş ya da kaç” teorisini tanıttığında ya kendinizi savunmak için savaşmanızı ya da uzaklaşmak için kaçmanızı anlatmıştır. Siz,

  1. Kızıyor ya da tahrik mi oluyorsunuz
  2. İçinize kapanıyor ya da üzülüyor musunuz

Stres tepkinizi önceden bilmek önemlidir böylelikle kızgınlık anında olaya reaksiyonunuzu hızla düşürecek tekniği kullanabilirsiniz.

Eğer bağırıyor, tepiniyor ya da kapıları çarpıyorsanız sizi hızla sakinleştiren bir şeye en iyi tepkiyi vereceksinizdir. Aşağıdaki önerileri deneyin ve sizin için hangisinin en fazla işe yarayacağını görün:

  • Eğer aşırı heyecanlanıyor, soluğunuz kesiliyor ya da nefesinizi tutuyorsanız sakinleşemezsiniz, dolayısıyla 5 derin karın nefesi alın (burnunuzla içeri, ağzınızla dışarı).
  • Gözleriniz kapatın ve sizi huzurlu hissettirecek bir yeri, doğada ya da büyürken yaşadığınız, hayal edin.
  • Sakinleştirici bir müzik dinleyin
  • Bir su fıskıyesinin sakinleştirici sesinden keyif alın.
  • Aromaterapiyi kullanın, kokulu mumlar ya da özlü yağlar
  • Bir kedi ya da köpeği okşayın
  • Ilık bir banyo alın
  • Sıcak bir çay için
  • Meditasyon yapın

Eğer tartışmalar ya da anlaşmazlık sizi ağlatıyorsa, kusturuyorsa ya da üzüyorsa sessizleşme ve sakinleşme teknikleri sizin için işlemeyebilir. Sizi uyaracak ve enerji verecek bir şeye gereksiniminiz olabilir:

  • Kısa bir yürüyüş, kendi kendinize ya da köpeğinizle
  • Canlı bir müzikle dans etme
  • Yoga
  • Bir “stres” topunu sıkma
  • İp atlama
  • Sağlıklı ve gevrek bir atıştırma
  • Kendi kendine masaj
  • Şarkı söyleme
  • Bir arkadaşla konuşma
  • Karından derin nefes alma, çünkü oksijeninizi arttırır ve beden kimyanızı değiştirir

Bu tekniklerin bazıları stres ya da anlaşmazlık doğmadan önce çalışılırsa en iyi şekilde işe yarar; daha etkin olur ve daha hızlı tepki verirsiniz. Yüksek düzey “savaş ya da kaç” durumundan daha sakin, gevşek duruma olan değişim düşüncelerinizi partnerinize etkin bir şekilde iletmenize ve onun fikirlerinizi dinlemenize izin verir.

Yani şimdi, ikiniz de ayrı olarak tartışma üzerinde düşünmek için zaman verdiniz. Ancak önce o, derin soluk alış-verişleri yaptı, arıtıcı müzikler dinledi ve siz de Buddy’le canlandırıcı bir yürüyüşe çıktınız. İkiniz de istediğiniz tatil seçimi için en dürüst gerekçelerinizi ifade etmeye karar verdiniz. O, işindeki stresten dolayı doğa içinde siz hariç insanlardan uzak olmak istediğini paylaştı. İş stresi konusunda ona katılıyorsunuz, ama okyanus kıyısında olmak istiyor ve kampçılığın onca işini yapmak istemiyorsunuz. Gözlerden uzak bir plaj ve yürüyüş parkurlu küçük bir süper çıkış yolu buldunuz. Ahhh, ne mutluluk!

Jan Hempstead

http://www.yourtango.com/experts/jan-hempstead/how-calm-down-after-fight/page/2

“Çünkü bazı şiirler bekler bazı yaşları.”
~ Behçet Necatigil