Geçen yıl fitnes alternatif olarak ilham verici, eziyetli ve eğlendiriciydi, 2012’de yayınlanan tüm Phys Ed sütunlarının açıkça gösterdiği gibi. Genel olarak ele alındığında egzersizle ilişkili son bilimsel çalışmalar doğru tür ve miktardaki egzersizin neredeyse kesinlikle ömrünüzü uzatacağını, beyninizi güçlendireceğini, bel çizginizi etkileyeceğini  ve hatta beden hücrelerinizin içindeki artıkları temizleyeceğini söylüyor.  Ancak çok fazla egzersizin, diğer 2012 bilimsel çalışmalarının gösterdiği gibi  beklenmedik etkileri olabilir,  ağrı kesicilerden yararlanma, stilettolar giyme ve oturup bu sütunu okumanın da benzer  bir bedeli olduğu gibi.

Yeni yıl için egzersiz vaadleri henüz tazeyken bunları ve geçen yıl fitnes bilmindeki diğer dersleri gözden geçirmek için şimdi mükemmel bir zaman olarak görünüyor.

Öncelikle, alışkanlık olarak hem aşırı programı olan ve hem de ağırkanlı biri olduğumdan sağlık yararları konusunda “tatlı spor” un jogging ve haftada yalnızca birkaç kez kısa süren orta yoğunluktaki egzersiz olarak göründüğünü rapor edebilirim.

Özelde ise, 52.656 Amerikalı erişkinle yapılan cesaret verici bir çalışma her hafta 1.5 km başına 10-11 dakika hızla –aslında benim boş zaman hızım-1.5 km’den 30km’ye  kadar koşanların ortalamada hareketsiz erişkinlerden daha uzun yaşadığını buldu. Bu insanlar aynı zamanda haftada 30 km’den daha çok koşanlardan da daha uzun yaşadı.

Bu veri kesinlikle  fazladan sağlık ve ömür uzunluğu bakımından yarar elde etmek için daha fazla koşmanın gerekli olmadığı fikrini destekliyor,” diyor Dr. Carl J. Lavie, New Orleans’da kardiyolog ve bu araştırmanın yazarlarından biri. “Tersine, öyle görünüyor ki daha az koşma ölüm riskinden korunmayı getiriyor.”

Benzer şekilde, Danimarka’da yapılan bir çalışmada bir grup tombul genç erkek 13 haftada, haftada birkaç kez orta yoğunlukta 30 dakikalık egzersizle bunun iki katı fazla  çalışan ayrı bir gruptan daha fazla kilo verdi.

En çok egzersiz yapan kişi, araştırmacıların bulgusu, sonradan orta derecede egzersiz yapanlardan daha fazla yemek yedi.

Daha da çarpıcı olan bulgu, çok yoğun çalışan egzersizcilerin sonradan her gün, daha az egzersiz yapanlardan  daha fazla oturdukları yönünde;  hareket sensörleri aşınıyor, bütün gönüllülerin gösterdiği gibi.

Yoruldular,” diyor Mads Rosenkilde , Copenhagen Üniversitesinde  doktora adayı ve çalışmanın yazarlarından biri.

Bu arada da, yalnızca 30 dakika çalışan erkeklerin yeni rutinleri için enerji kazandıkları göründü.  Ayağa kalktılar, yürüdüler,  gerdirme hareketleri yaptılar ve bulundukları yerde daha önce yaptıklarından daha fazla sıçradılar. “Öyle görülüyor ki şimdi merdiveni kullanıyorlar, asansörü değil ve ve etrafta daha fazla hareket ediyorlar,” diyor Mr. Rosenkilde. “Bunlar küçük şeyler ama fitnese katkıları var.”

Aslında, 2012’nin egzersiz-bilim temasının en egemen fikri şuydu: Küçük şeyler fitnese katkıda bulunur, hem olumlu hem de kötü etkilerle. Benim favorim olan 2012’de yapılmış calışmaların bir diğeri erişkinlerin,  önemli ölçüde aşırı kilolu olsalar bile, ömürlerini iki yıl uzattığını buldu.

Ancak bu bulgunun tersinin de aynı şekilde doğru olduğu kanıtlandı: etkinlik sürelerinin bir insanın yaşamında olmaması da ömür uzunluğunu etkiliyor.  Belki de bütün yıl yazdığım en irkiltici cümle 25 yaşından sonra TV izlemenin  her bir saatinin  izleyenin ömrünü 21.8 dakika azalttığını belirtmesi,  Batılı Erişkinlerin Büyük Araştırması çalışmasına göre.

Bugünlerde çok daha az televizyon izliyorum.

Ancak bu yıl okuduğum fitnesle ilgili yeni bilimsel yazıların hepsi, ciddi ya da dürüst olmak gerekirse, önemli değildi. Daha pratik olan araştırmaların bazıları basitçe sağ duyuyu geçerli kılıyordu; top sporlarında başarılı olmak için gözünüzü topta tutun, sıcak hava egzersizlerinde başınıza soğuk su dökün ve son olarak da maratondan önce çok yiyin gibileri dahil.

Ancak yaşamımı nasıl planlayacağım üzerine en etkili bilimsel çalışmalar konusunda düşününce tekrar ve tekrar fiziksel etkinliğin yaşamımızın uzun ve iyi olması konusunda nasıl değişiklik yaptığını gösteren calışmalara geliyorum. Kafasız gençlik günlerim arkamda.  Dolayısıyla Eylül’de orta yaşta orta derecede yoğun, sık  olarak yapılan fiziksel etkinliğin yaşlılıkta hastalıkların ve düşkünlüklerin gelişini geciktirebileceğini yazdığımı hemen unutmayacağım. Egzersiz, kuşkusuz, sizi yaşlanmaktan korumaz. Yalnızca ölüm bunu yapar. Ama bu çalışma ve bu yıl gerçekleştirilen diğerleri aktif kalmanın, orta dozlarda bile olsa, yaşlanan bedeninizin ne hissettiğini ve nasıl tepki verdiğini geliştirdiğini vurguluyor.

Yaşlanma aynı zamanda 2012’deki benim favorim olan bir okuyucu  yorumuna ilham verdi. Bir araştırmacının adına tepki olarak yayınlanmıştı. “Dr. Head,” diye yazıyor okuyucu. “Bu benim tüm -yaşlı-vatandaşlar- metal grubunun adı olacak,” üyeleri  Mick Jagger’in bir yakın zaman turunda yaptığı gibi, sallanıp dönerek dans ederlerse on yıllarca  güçlü performansta bulanacaklarından emin olabilirler.

http://well.blogs.nytimes.com/2013/01/02/the-little-things-add-up-in-fitness/

 

“Uzun bir ömür için dua eden fakat yaşlılıktan korkan aptallarız.”
~ Çin Atasözü